Sevgili hocam, bayrakları çıkarın, bayrama, bayram dedin ama rakiplere bayram; bize kâbus yaşatmaktan öteye gidemedin…

Haftalardır, idrak yolu enfeksiyonun devam ediyor hocam… Teşhis, tanı ve tedavi noktasında yardımcıların da yardımcı değil demek ki…

Ağır semptomlar göstermeye başladın.

Bir Bakasetas aşkın var ki sorma gitsin. Hastalığının en büyük belirtisi de bu…

Kış ortasında dondurma yediren türden…

Bilhassa Fener maçı bütün şirazeni bozdu…

Odur budur zincirleme gidiyorsun… Cepten yiyorsun…

Bakasetas aşkının kaçıncı bedeli bu…

Fener maçı, Beşiktaş maçı, bu maç… Sayamadığım daha daha nice maç…

Anla hocam, bu adam sakatlandıktan sonra, bedenen var ama sahada hiç yok…

Sonra hangi akla hizmetle Cornelius gibi bir adamı oyundan alıyorsun…

Aynısını yine Fener maçında yaptın… Rakip on kişi, sen Fener’den korktun, Cornelius’u oyundan aldın… Farkında mısın hocam, o maçta fişini çekeceğin Fener’i geldin neredeyse lige ortak ettin. Adamlara can suyu verdin… O maçla Fener çıkışa, sen inişe geçtin…

Ondan sonraki haftalar ise dan dun, Rize’de kar fırtınası,  gol kısırlığı, Uğurcan’dan üst düzey kurtarışlar, İte kalka beraberlikler…

Allah’tan rakipler çok kötüydü de puan farkını bu kadar açtın, eğer bu lig beş hafta daha uzasaydı, yani ligin bitimine beş hafta değil de on hafta kalsaydı, görünen o ki biz yine makûs talihimizi yaşayacaktık…

Ve bu şehir bunu gerçekten kaldıramazdı…

Ve tek sorumlusu da sen olurdun hocam… Zaten nedense bu bahar mevsimi sana hiç yaramıyor hocam… Biz senin bu kronik rahatsızlığını Başakşehir’den biliyorduk ama bizim buralar rutubetli, nemli diye teselli ediyorduk kendimizi…

Maalesef aynısı oldu…

Mart ayı dert ayı oldu, kapıdan baktırıp bayrakları astırdın, neredeyse şimdi yaktıracaksın, nisan adeta isyana döndü…

Orhan Veli misali, seni bu bahar ayları mı mahvetti hocam…

Allah’tan Rakiplerin çok kötü oluşu ile bu kadar puan farkını açtın ama çok iyi başlayıp da bitirememek var ya, işte o bizi bitirirdi hocam…

Açık söyleyeyim, bu kadar puan farkına rağmen yine tedirginiz hocam… Sana değil de artık rakiplere güveniyoruz…

Üzgünüm ama bilhassa bu maçtan sonra bunu dedirttin hocam…

 Çünkü sendeki idrak yolu enfeksiyonu, Bakasetas semptomu ve son üç maçtır çok kötü oynayan ama sahada kalan Visca ısrarı yüzünden devam ediyor.

Yapma hocam…

Zaten gerginiz bari sen yapma…

Siopis gibi bir adamı oynatmaman akıl işi değil… Hüseyin çıkmış maçın başında… Yerine Ahmet’i hazırlarken son anda karar değiştirip, geldi geleli hiçbir varlık göstermeyen, bırak onu tek orta yapmaktan bile aciz Yusuf’u oraya çekiyorsun ve bedelini de ilk yarının son saniyesinde ödüyorsun. Hakem kırmızı verse işimiz Allahlık…

Kanat oyuncusundan bek olmaz be hocam… Ahmet Can, sakatlıktan çıkmış çıkmamış bu maç onu düşünecek değilsin artık…

Devam edelim…

Siopis, bu takıma gelmiş geçmiş en iyi ön libero… Üstelik bu kadar hücum ağırlıklı bir kadroyla maça çıkıyorsun, Dorukhan hariç orta sahada rakibe basacak adamın yok ve sen Bakasetas inadından zerre taviz vermeyerek resmen gol yemeyi bekliyorsun. Ve biliyorsun ki Fener aşığı Volkan on bir kişi ceza sahasında seni karşılayacak ve boşluklarla gol arayacak…

Buldu da ve son saniyede maçı da alıp bizi iyice girdaba sokuyordu da…

Yapacağın o kadar basitti ki be hocam…

Maçın 30. Dakikasında Bakasetas’ı ve Visca’yı alıp, yerine Siopis ve Nwake’yi koyacaktın. İkinci yarıya da Djanini Ömür değişikliği ile başlayacaktın.

Peki, sen ne yaptın hocam… Perez kanat, Visca kanat, Nwake kanat ve hatta son üç dakikada oyuna aldığın Kaose kanat ve dahi Djanini neredeyse kanat, peki hocam hava toplarında tek etkili adamın yani forvetin Cornellius oyunda yok…

 Çıkardın, kulübeye tıkadın.Gelen havadan orta yapıyor ama stoperin Hugo’dan başka kafa vuracak adamın yok… 

Gerçekten pes…

Son dilimde orta sahan ayakta duramazken, dinamo Siopis’i yine oyuna almadın ve son saniye direği ile direkten döndün.

Bu kadroda Uğurcan, Hugo, Hamşik ve Siopis olmazsa olmazın. Onun haricinde kimi değiştirirsen değiştir hocam ama lütfen önce bu zihin yapını değiştir…

Çıldırttın bizi hocam… Gerçekten akıl alır gibi değil… Pek belli etmiyorsun ama sanki 38 yıldır bekleyen biz değil de sen gibisin.

Gerçekten bariz hata yapıyorsun hocam… Hele ki Siopis’i oyuna almayışın ve Cornellius’u oyundan alışın, Bakasetas’ı oyunda tutuşun, dalga geçer gibi son üç dakikada oyuncu değiştirişin, Koita’yı gol umudu diye sahaya sürüşün vs vs…  beni, bizi çılgına çevirdi…

Sevgili hocam, lütfen kendine gel… 

Anlaşılan o ki gıdım gıdım, canımız çıka çıka, kalp spazmı geçire geçire ipi göğüsleyeceğiz.

Ezcümle… Avcı’nın idrak yolu enfeksiyonu…