Tansel Kolcu yazdı.

Süper Lig’in 11. haftasında, sahasında Sivasspor’u konuk eden Trabzonspor, ligde başarı ivmesini artıran ve Avrupa Konferans Liginde de başarılı maçlar oynayan rakibini,  9. dakikada Hamsik’in ustalık eseri tadında attığı gol ile yenerek aldığı 3 puanla, şampiyonluk yarışında, puanını 21’e çıkarmış oldu.

“Kasım ayını bekleyin.” diyerek, oynanan kötü futbolu geçiş dönemine bağlayıp, Kasım ayında başka bir Trabzonspor izleneceği vaadinde bulunan Abdullah Hoca, umarım bu iddialı söylemini gerçekleştirip, Trabzonspor’un geçen yılın son 10 haftasından bu yana beklediğimiz, özlediğimiz futbolunu, tekrar  bizlere izletme başarısını gösterir. Hepimizin beklentisi bu, ama geçen yıl şampiyonluk yarışında geride kalıp, bu sezon şampiyonluk yarışına girmek için yeniden yapılanan, Trabzonspor’un şampiyonluktaki rakiplerinin ve diğer takımların oyununu gördükten sonra, bu geçiş kavramının sadece Trabzonspor’u etkilediğini, üzülerek belirtmek zorundayım. Trabzonspor’da ortaya konulan kötü futbolun nedeni, geçişten ziyade, Abdullah Hoca’nın geçiş ile açıklanamayacak derecedeki futbol inadı gibi görünüyor. Haftalardır, Trezeguet’in sağ kanatta etkisiz olduğunu yazıyoruz. Bugün, yine Trezeguet sağ kanatta, kanat özelliği olmayan Gomez ise sol kanatta oyuna başlıyor ve tabii ki ikisi de etkisiz. Böyle olunca da, sadece bir pozisyon ve bu pozisyonda Hamsik’in attığı güzel gol. Böylesine kaliteli bir kadronun oynadığı bu kötü futbolun nedeni, “geçiş dönemi” diyerek açıklanamaz.

Umarım, Kasım ayında görmeyi arzuladığımız ve vaadedilen güzel futbol, sadece Visca’nın sahalara dönmesi ile alakalı değildir. Zira, sadece bir futbolcunun bireysel performansına bağlı bir oyun sistemi olamaz.

Bugün, topla oynama ve pas yüzdesi, ezici bir çoğunlukla Trabzonspor’da olmasına rağmen, gol beklentisi oranının tam tersi olmasını nasıl izah edebilirsiniz? “Bal yapmaz arı gibi” diye bir deyim vardır. Trabzonspor’un, bugün topla daha çok oynamasına rağmen, gol dışında, pozisyondan ve güzel futboldan uzak oyunu, ancak böyle bir deyimle izah edilebilir sanırım. Umarım ve dilerim bu dönem, bu kötü futbolun izahının zorluğu nedeniyle bir geçiştirme değil,  Abdullah Hoca’nın dediği gibi bir geçiş dönemidir.

Maçın hakemini, daha önce de defalarca yazdık. Geçen sezon hakemliği bitirilen, sonra affedilip tekrar  görev verilen birisi.  Pandemi döneminde, şampiyonluğu Trabzonspor’dan alıp, Başakşehir’e hediye eden hakem grubunun üyelerinden bir tanesi. Hakemliği zaten kötü ama asıl üzücü olan yanı, hakemliğinin yanında, niyetinin de aynı doğrultuda yarış eder halde olması…