Biri Şair Ceketli

Diğeri,

Vatan Yürekli Çocuklar…

Ruhları Şad, mekanları cennet olsun.

222-001-001.jpg25 Haziran 2005,

Derin izler bırakarak hayatımızdan giden, giderken bile ‘’işte gidiyorum’’ diye gidişini söze ve saza döken , lakabını ise ; "Çocukken şiirle güzel oynuyordum. Şairlerle çok uğraşıyordum. Bir ceket yaptırmak istedim o zamanlar İstanbul'a gelirken, şair ceketi..." diyerek açıklayan, güzel insana, bir nebze vefa olması unutulmaması adına yazıma onunla başlamak istedim. Mekânı cennet olsun. Memleketimiz sanat ve spor merkezidir. Artvin’imiz de öyle.

Hele ki, yürekten Trabzonsporlu olması, sevdası, Trabzonspor’a şarkı yapması, sevgimize sonsuzluğa taşıyan unsurlardan

Neden Trabzonspor? Sorusuna verdiği samimi ve bir o kadar gerçekçi düşüncesi,

ardında bıraktığı genç Trabzonsporlulara verilen en güzel kopya.

Diyor ki;

Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı.

Trabzonspor’un bendeki ifadesi; statükonun karşısında yer alması, statükoyu parçalaması, güçlülere karşı güçsüzlerin var olduğunu ve onların da bir şeyler yapabileceğini göstermesidir. Trabzonspor, sadece bir yöre takımı olarak ben de ifade bulmuş olsaydı, bu lokal bir şey olurdu ve de çok doğru temellere oturmamış olurdu. Oysa Trabzonspor, sadece Trabzon’ u değil tüm Karadeniz’i aşmış bir olgu.

Hastalığını bildiği halde ,İŞTE GİDİYORUM sözlerini hatırlayalım mı?

İşte gidiyorum Hiçbir şey almadan

Bir şey demeden Bir şey vermeden

Arkamı dönmeden Yol ayrılmış

Şikayet etmeden Görmeden gidiyorum

 

İşte gidiyorum Hiçbir şey almadan

Bir şey demeden Bir şey vermeden

Arkamı dönmeden Yol ayrılmış

Şikayet etmeden Görmeden gidiyorum

Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde, Yürüyorum sanki senin yanında

Sesin uzaklaşır her bir adımda, Ayak izim kalmadan gidiyorum…

333-001.jpgEren BÜLBÜL..

Kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için..

Bu vattan için, yaş kaç olursa olsun Şehit düşülür..

VATAN SİZLERE MİNNETTAR..

15 yaşında bir çocuk düşünün, sarı saçları, mavi gözleri ve vatan yüreği ile, geleceğe öyle bir meşale yakıyor ki, sonsuza dek sönmeyecek.

Ben bu resmini, bakışlarından yol bulduğum yüreğini, acıtsa da son sözlerini çok sevdim.

İyi ki vardın EREN…

Bu şerefli şehadetini,

bizlere hatırlattığın VATAN SEVGİSİ dersini ,

ağabeyin Ömer HALİSDEMİR ‘e kavuşmak için söylediğin BENDE ŞEHİT OLACAĞIM arzunu ,

ardında bıraktığın bütün EN GÜZEL hisleri anlatacak çok sözler var bende.

Ama sözü kağıda dökmekteki maksadım seni rahmet ile yad etmek.

Yazamadığım sözleri ise , sizler için yalvardığım rabbime ,dualarıma eklemek.

Her Cuma duamda olacaksın çocuk.

Oğlum 15 yaşına geldiğinde ona vatan sevgisini anlatırken, senin gözlerine bakarak dinlemesini söyleyeceğim.

Rabbim tüm vatan şehitlerine rahmet eylesin..

Bugün 3 TEMMUZ…

O ‘’KARA’’ sezonun üzerinden sekiz yıl geçti.

Ezberlediğimiz süreç anatomisini yazacak değilim. Hoş yazsam da okunmaz.

Amiyane tabir olacak ama, cehennem soğuyana kadar unutmayacak.

ADALET beklentimiz asla son bulmayacaktır.

2011 den bu yana, Futbol bu kara bulutları bir türlü dağıtamıyor, dağıtamaz da.

Bu ARKADAN MÜDAHALE (!) futbolumuzu arkalara düşürmüştür.

Şimdi Milli takımlar bazında arkalara düşen takımımızı o dönemin en mağduru yönetiyor. Şenol GÜNEŞ.

O döneme ait bakın ne diyordu;

Bu ligde adalet ve güven örselendi.

3 Temmuz vakası maalesef ortada kaldı.

Cinayet var diyorlar ama ne katili cezalandırıyorlar ne de ölüyü defnediyorlar.

Böyle hukuk mu olur?” diyor.

Fazla söze gerek yok.

Konu kapanmamak üzere açık kalmıştır.

Kalın sağlıcakla…

Selam ve saygılarımla…