Nihayet birileri muradına erdi.

 Her maç lideri ve namağlup takımı yenme motivasyonu bugün vuslata erdi.

Yayıncı kuruluştan, üç büyütülmüşe kadar herkes mutmain…

Gelelim mağlubiyetin nedenlerine…

Son beş maç çok iyi oynayan ve kritik gollere imza atan Ömür’ün sakatlığı ve takımın sırtlayıcısı Nwakame’nin de sakatlanıp oyundan çıkışı ile aslında beraberlik iyi skor demeye de başlamıştık.

Tam o esnada golü de bulunca derin bir nefes almıştık. Ama Edgari’nin kronik hentbolcu modu bu maçta da devreye girdi ve kazanılan penaltı ile rakip lehine önce beraberlik geldi; devşirme sağ bek Dorukhan’ın da kendi kalesine attığı golle mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Çünkü o kadar kötü ve etkisizdik ki çok ama çok kötü olan zemin bile bizden iyiydi.

Avcı Hoca’nın da akıllara zarar tercihleri bunda etkili oldu.

Sene başında üç beş pasla çok rahat gol yediğimiz orta saha anlayışı yani Berat- Hamşik- Bakasetas üçlüsünün ofansif anlayışta etkili ama defansif anlayışta yetersiz oluşu çok diri ve fizik gücü üstünlüğü bize göre daha iyi Antalya’nın da işine geldi.

Çünkü orta saha tamamen Antalya’nın kontrolündeydi.

Yapılacak iş belliydi ama yapmadı hoca

Siopis gibi rakibin dibinde pire gibi biten ve sahanın her yerinde gezen bir adamı almayıp Nwake’nin yerine Yusuf tercihini yapması çok büyük taktiksel bir hataydı.

Zaten kanatların yok, orta saha oyuncusundan sağ bek, sağ bek oyuncusundan sol bek devşirmişsin, önlerinde oynayan iki en etkili adamın biri ilk 11’de yok, diğeri ise sakatlanıp çıkmış, hal böyleyken ağırlığı orta sahaya vermek, rakibi orada karşılamak varken formsuz ve neredeyse takımı on kişi oynatan Bakasetas ısrarını anlamak gerçekten mümkün değildi.

Orta sahanın  bu kadar oyundan düştüğü bir yerde Edgari’nin eli de, Atakan’ın golü de hocaya yazar…

Siopis sadece rakip ataklarını kesen bir oyuncu değil orta sahada rakibi perdeleyerek pas trafiğini de sağlayan bir oyuncu… Bu nedenle çoğu maçta 11 çıkmalı ve gerekirse Bakasetas hamle oyuncusu olarak oyuna girmeli.

Nedense 70. Dakikalara kadar tercih edilmedi, tercih edildiğinde de Dorukhan’ın golü geldi.

Cornelius değişikliği ile hoca beraberliğe razı olduğunu da aslında bir nevi gösteriyordu ama Bakasetas ısrarını anlamak inanın mümkün değildi.

Ondan sonra ölmüş eşekten farksız bir Koita’dan mecal beklemek zaten mümkün değildi. Çünkü takımın tamamı Koita gibiydi.

Gelelim yeni seçilen yönetime…

Bu maç yönetime de çok derin mesajlar verdi.

Bu kadar yılın üstüne, şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken devre arası adamakıllı iki bek, bir forvet oyuncusu elzem gözüküyor. Hatta stoper bile gerekli gibi.

Sadece döviz kurlarından dolayı borcu 400 milyon artan bir kulübün, bundan sonraki süreçte milyon avrolarla transfer yapmasının mümkün olamayacağı gerçeğinden hareketle, neredeyse kırk yıldır üzerimizde çok büyük bir baskı olan şampiyon olamama gerçeği artık bu yıl mutlaka son bulmalı ve hem şehir hem de takım rahatlamalı.

Eğer Allah korusun bu kadar bir hava ve bu kadar bir puan farkı avantajını da değerlendiremezsek bir on yılı daha heba ederiz. Çünkü tarihsel istatistikler hep aynı gerçeği gösteriyor. 2011’den 2021’e ancak kendimize geldik…

Bu on yılda heba edilen milyonlarca dolar ve avroyu ve yaşanan hezimetleri söylemeye bile gerek yok…

Moralleri bozmadan, gerekli takviyeleri de en kısa zamanda yaparak ipi göğüslemek gibi bir zorunluluğumuz var artık…

Hocanın ve yönetimin gerekli hassasiyeti göstereceğine inancımız tam…

Ezcümle… Avcı’nın ve Yönetimin Dikkatine…